19 Nisan 2013 Cuma

Birken bin olmak...

Hayatta en zor olan kendini tanımak…Kendinle yüzleşmek, kendini keşfe çıkmak…Merdiven basamaklarını tırmanırken arayışların ve keşiflerin çoğalırken, birken bin olduğunu görmek misali……
İnsanoğlu bir muamma,bir dehliz;indikçe merdivenlerinden derinlerde daha yabancılaşır kendine öylece bakakalır.
Hani anketler vardır veya psikolojik testler sonuçta nasıl bir insan olduğunuzu size tanımlar,bizi bize anlatır’Cimri bir insanmısınız..’ ‘Cesurmusunuz’ ‘Maceracımısınız’..bazı sağlık kuruluşlarında da hakkımızda sorular sorarlar kullanıldığa inanmadığımızdan yalan yanlış doldururuz,ne işe yarayacaksa ;cevaplarımızın doğruluğuna emin olmadan.
Cocukluğumdan beri pek meraklıydım aklı başında testleri cevaplamaya ; bazı sorularda kalırdım cevap veremezdim tercih etmek zorunda kaldığımda da sonuçları yanlış etkileyeceğinden çekinir kendi kendime suçluluk duyardım.Kararsızlıkta ise‘acaba karakterim değişkenmi?’diye düşünürdüm.
Kendimi tanımlamam gereken bazı sorular karşısında nasıl anlatacağımı bir türlü kestiremezdim..zor gelirdi cevaplamak..en kolay kaçış mütevaziliğe sığınmak.Bir insandan bin insan çıkarmak nasıl bir metafor..
Bizler kendimizden ziyade diğerlerini tanımaya daha şans veriririz,kendimizi suçlamak ,ertelemek veya tam tersi suçu başkasına yüklemek nasılsa kolaydır. Ben kendime acımayanlardanım; diğerini anlamaya çalışmak, ötekinin öncelik hakkı, jokerlerinin tükenmeyişi karşımdakini de bayıltacak ve şımartacak boyutta.
Başkalarına yargılamaya ayırdığımız zamanı,didinmemizdeki eforu veya tölöransı kendimize yöneltmek daha zorumuza gelir.Olsun sen veya ben hepimiz nasılsa ayniyiz,mekanizma tıpatıp,kuzeyde,güneyde dünyanın her yerinde tüm insanlar birbirinin aynisi.Ayni şeylere seviniyor,ayni dertlere sahip oluyor,ayni sebeplere kıskanıyor.Dolayısıyla kendimizi birbirimizde tanımak iç yolculuğumuzdan daha kolay .Olumlu olumsuz yönlerimizi bir başkasında gördüğümüzü anlamak düğümü çözmekte nasılsa.İnsan kendinde olanı ilk karşısındakinde bulurmuş ,buna göre adam haris ise vaya egoistse ve bu seni rahatsız ediyorsa sende de aynisi var demek ki.
Zihinlerimizdeki canlandırmalarımız o anki karekterimizi, davranış biçimimizi oluşturmakta.Senaryo kişiden kişiye,ortama,dekora göre spontane gelişiyor ;diğer türlüsü muhakkak doğrusu veya tesbit edilecek gerçeklilik taşımıyor,kısacası esasında karakter dediğimiz sadece şeffaf,değişken, yumuşak dokuda..sanıldığının aksi kendimizi kestiremeyecek kadar keskin değil.
Bir boyut daha seviye atlasam iyi de yok,kötü de.İyi isek nefsimiz incelmiş,iyiliklerimiz su yüzüne çıkmış onları daha sık kullanır haldeyiz,kötüysek ya öteki sebebiyet vermekte veya muhakkak beyin kimyasallarımızda bir dengesizlik var demektir.
Bundan ötürüdür ki sana kızmıyorum.
‘Ey insanoğlu’sana malikin nazarı hürmetine ‘insan’olarak bakıyorum
Kırılmıyorum sana ,her geçen gün kendimi kırıyorum,kendi kendimedir cinnetim
Çünkü sendeki kötüyü tetikleyip,cirkini bana uygulattığım için;
Kendi kendime cezamı veremediğimdendir ,kendi kendimi yeterince sevmediğimden,kendime yeterince vakit ayırmadığımdan,kendimi hak ettiğimderece ağırlayamadığımdandır kendime yabancılaşmam
Kendime mahcubum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder