21 Nisan 2013 Pazar

Şeytanın kalbe müdahalesi

Şeytan Allah-u Teâlâ'nın yarattığı öyle bir yaratıkdır ki, şerri, kötülüğü vaad eder. Çirkin (münker) şeyleri emr eder. Nefsi bu gibi işleri yapmağa davet eder.
imam Gazâli (İhyâyı ulûmid-din)
Şeytan Allah-u Teâlâ'nın yarattığı öyle bir yaratıkdır ki, şerri, kötülüğü vaad eder. Çirkin (münker) şeyleri emr eder. Nefsi bu gibi işleri yapmağa davet eder.
Peygamber (S.A.V.) bir mübarek sözünde "...Vesvese de şeytandan gelir ve şerri davet eder, hakkı tekzib eder ve hayırdan men'eder. Kalbinde bunu bulan, şeytanın şerrinden Allah'a sığınsın" buyurdu ve sonra "Şeytan fâkirlik ile korkutur ve fuhşiyat (kötü işler ve ameller) ile emr eder" meâlindeki âyet-i celileyi okumuştur. İbn-i Mes'ud
(Tirmizi ve Nesei)
İnsan şehvet ve gazaba uyarsa, istekleri vasıtasıyla şeytanın istilâsma uğrar. Kalb şeytana yataklık yapar. Zira hevâ (istek) şeytanın barınağıdır. Allah (c.c.) nıuhafaza buyursun. Amin.
Resul-i Ekrem (S.A.V.) "Sizden her birinizin bir şeytanı vardır. Evet, benim de şeytanım var, fakat Allah-u Teâlâ bana yardım etti ve şeytanını müslüman oldu, bana yalnız iyiliği emr eder" buyurdu. İbn-i Mes'ud (Müslim)
Nefsâni arzulara uyularak dünya sevgisi kalbe galebe çalarsa, şeytan vesvese için çare bulmuş olur.
Resûl-i Ekrem (S.A.V.) "Şeytan, insan oğlunun çeşitli yollarında oturur. Önce İslâm yolu üzerinde durur ve (Ananın, babanın dinini terk edip müslüman mı olmak istersin?" der. [ kandıramaz ise] ...hicret yolu üzerine oturur... sonra cihad yolu üzerine oturur... İnsan bunu da dinlemez ve mücahedesini yapar. Kim bu şekilde hareket ederek ölürse, Allah-u Teâlâ'nın Cerınetini hak etmiş olur." buyururdu.
Sübre b. Ebi Fâkih (Nesei)
Şeytanın hilelerinden biri de şerri-hayır gibi. kötülüğü-iyilikmiş gibi göstermeye çalışmaktır.
Allah-u Teâlâ Kur'an-ı Kerîm'in bir çak Yerinde Şeytan'ın düşmanlığından bizlere haber vermiştir.
"Şüphesiz, şeytan, sizin için büyük bir düşmandır. Siz de onu düşman tanıyın..."
Fatır Sûresi: A. 6
"Ey Âdem oğulları, şeytana tapmayın. O size apaçık bir düşmandır diye size bildirmedim mi?"
Yâsin Sûesi; A. 60
"Allah'tan korkanlar kendilerine şeytan'dan bir vesvese iliştiği zaman, düşünürler de derhal basiretlerine sahip olurlar."
(A'raf S. A. 201)
"Eğer şeytandan bir vesvese gelirse hemen Allah'a sığın..."
A'raf S. A. 200
"Şeytanların kardeşlerine (insanlardan) gelince: Onları şeytan sapıklığa sürükler ve yakalarını bırakmazlar."
(A'raf S. A. 202)
İblis, İsa (a.s.) a gözükerek onu şehâdete davet etti. İsa (a.s.) cevaben "Bu söz hak sözdür. Fakat senin emrinle ben bunu süylemem." Onun böyle bir hayır tavsiyesi altında bir mel'âneti olduğunu bilirdi.
Şeytan'dan asla kurtuluş yoktur. Ancak onu uzaklaştırmak ve zayıflatmak mümkündür.
Resûl-i Ekrem (S.A.V.) "Yolculukta insan, devesini zayıflattığı gibi, mü'minde şeytanını zayıflatabilir." buyurdu. Ebû Hüreyre
İbn Mes'ud "Mü'minin şeytanı zayıftır"
Kays B. Haccac "Şeytanını bana
- senin yanına geldiğim zaman besili hayvanlar gibi idim. Şimdi kuş kadar kalmadım. - dedi. Neden? sualime:
- Zikrullah ile beni erittin - dedi."
Bilmiş ol ki, kalb bir kal'a, şeytan da kal'aya girmek isteyen bir düşman gibidir.
Kalbi şeytanın vesveselerinden korumak borç ve herkese "farz-ı ayn"dır. Şehvet ve gazap şeytanın giriş yollarıdır.
Câhil sofu, şeytanın maskarasıdır. İşsize (boş gezene) şeytan iş bulur. İnsan şeytan gibidir, fakat insana benzer şeytan yoktur.
Boş karın şeytanın zindanıdır. Çünkü ekmek derdi onun hîlesine, düzenine manidir.
MEVLÂNA


Şeytan'ın Kalbe Giriş Yolları

1) Şerri - hayır gibi göstermek,
2) Kötülüğü - iyilik gibi göstermek,
3) Haramı - helâl gibi göstermek,
4) Mekruh'u - mübah gibi göstermek,
5) Şehvet ve Gazaplı anlarında insanları aldatmak,
6) Hased ve hırs: Kul bir şeye haris oldumu artık hakkı görmekten kör ve hakikatı duymaktan sağır olur.
7) Helâl bile olsa - doyasıya fazla yemektir. Zira insan fazla yeyince şehveti artan. Şehvet ise şeytan'ın silahıdır.
8) Dünya süsüne tama' etmek, arzu duymak. Öyle ki âdeta tama' ettiği şey onun ma'budu olur,
9) Âdem oğluna işlerinde acelecilik ettiği zamanlarda ona vesvese vermek.
Resûl-i Ekrem "Acele şeytandan teenni ise Allah'tandır." buyurdu. Sehl b. Sa'd (Tirmizi)
10) Cimrilik ve yoksulluk korkusu vermek,
11) Mezhep taassubu ile hasımlara kin tutmak, onları küçümsemek ve hakaretle bakmaktır.
Bir imâmın mezhebinden olduğunu iddia edip onun ahlâkı ile ahlâklanmayanın kıyamet gününde hasmı o imamdır.
12) Allah (c.c.) ın zat ve sıfatları hakkında akıllarının almadığı meselelerde düşünceye sevk edip, şüpheye düşürmek. Dinini zayıflatmak,
13) Şeytanın kalbe giriş kapılarından biride sû'i zan (kötü zan) dır.


Musa (a.s.)'ın Şeytanla Olan Hikâyesi
Bir Rivayet'de İblis Musa (a.s.) mülâki oldu ve:
- Ya Musâ, sen Allah-u Teâlâ'nın risâletle seçtiği bir peygambersin. Benim durumum sence mâlum. Tevbe etmek isterim. Benim için şefaatci ol. der.
Tûr-i Sinâ'da Allah (c.c.) ile mukâlemesinden dönerken, kendisine Allah-u Teâlâ
- Emanetini yerine getir. buyurur. Musâ (a.s.) meseleyi anlatır. Allah-u Teâlâ
--- Âdem'in kabrine secde etsin, dileğini yerine getireyim ve tevbesini kabul edeyim, buyurur.
Musa (a.s.) vaziyeti İblis'e anlatınca,
- Ben onun dirisine secde etmedim, ölüsüne secde edermiyim? diye böbürlenip kibirlendi ve kızdı. Sonra Musâ (a.s.) a
- Sen ki benim için çalıştın, bana hakkın geçti. Üç yerde beni hatırla. Zira o zamanlar sen en zayıf ve ben de en güçlü olurum. İnsan oğlunun kalbini feth eder ve kendime uydururum.
Birincisi kızdığın zaman. O zaman ruhum kalbinde, gözüm gözünde, ve kanın damarda cereyânı gibi vücuduna dahil olurum. İnsan kızdığı zaman nefsini körüklerim, artık ne yaptığını bilmez olur.
İkincisi cihad zamanlarında beni 1ıatırla. O zamanda ben mü'minlere yanaşır; karısını çocuğunu geride bıraktıklarını hatırlatır ve onu ihlâsla cihâd'den soğuturum.
Üçüncü de mahremin olmayan kadınlarla yalnız kalınca. Sakın ola yalnız kalma. Ben arada elçilik yapar ve mutlaka fitneyi ve şehveti uyandırırım.
Denildi ki: Velilerden biri şeytan'a
- Âdemoğluna nasıl galip olur onu saptırırsın, diye sorar. Şeytan cevaben.
- Kızdığı, hevâ-i nefsinin galeyana geldiği zaman. Zira keyfi oldumu kalbine, kızdığı zaman başına (aklına) girerim.
Resul-i Ekrem "Bir şey'i (çok) sevmen, seni ktir ve sağır ederıı buyurmuştur.
Sevdiğimiz şeye dikkat edelim. Şeytana değil, Allah (c.c.) a sevgi ile (şeytana karşı) kör ve sağır olalım.
- o -
Şeytanın en büyük oyunu, müslümana günahını göstermemek ve tevbe ettirmemektir.
- o -
Şu iki haslet şeytanı çok kızdırır! Şeytanın vesveselerine aldırmamak, Allah (c.c.) ın zatı hakkında tefekkürü terketmek.
Şakik-i Belhi


Resûl-i Ekrem (S.A.V.) buyurur.
"İblis yeryüzüne indiği zaman Allah-u Teâlâ'ya:
- Yâ Rab, beni kovdun ve yeryüzüne gönderdin. O halde bana bir mesken ver, dedi.
Allah-u Teâlâ:
- Meskenin hamamdır buyurdu.
- Bana oturacağım bir toplantı yeri ver.
- Toplantı yerin sokak başları ile çarşı ve pazarlardır.
- Bana yemek ver.
- Yemeğin, Besmelesiz yenen yemeklerdir.
- Bana içecek ver.
- Keyif veren her içki senin içeceğindir.
- Bana bir dellâl ver.
- Bütün çalgılar senin dellâlindir.
- Bana okunacak bir şey ver.
- Şiirler senin okuyacağın şeylerdir.
- Benim de hadisim, sözlerim olsun.
- Senin sözlerinde yalanlardır.
- Bana av âletleri ve tuzaklar ver.
- Senin tuzakların kadınlardır, Hz. Aişe (R.A.) diyor ki: Resûl-i Ekrem (S.A.V.)
"Şeytan birinize gider hulûl eder ve vesvese yolu ile:
- Seni kim yarattı, diye sorar. Adam:
Şeytan ise ona:
- Allah (c.c.) yarattı, diye cevap verir.
- Ya Allah (c,c.) ı kim yarattı? der. Sizde biriniz böyle bir suâl ile karşılaşınca, Allah ve Resulüne imân ettim,
desin, Zira bu, o vesveseyi giderir" buyurdu. Ebû Hüreyre (Buhari, Müslim)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder